Şayet bir kişi kimseden rukye istemez, vücudunu ateşle dağlatmıyorsa ve sadece Allah’a tevekkül ediyorsa ancak bununla birlikte küçük ve büyük günah işlediği halde cennete hesapsız girebilme imkanı var mı?
Büyük günah işleyen kimse, cennete hesapsız girebilir mi?
Soru: 297222
Allah'a hamdolsun ve peygamberine ve ailesine salat ve selam olsun.
,
Her kim küçük ve büyük günah işler ve tövbe ederse hesapsız cennete girme imkanına sahiptir. Zira yüce Allah tövbe edenin günahlarını sevaba çevirmektedir. Velev ki şirk koşmuş, cana kıymış veya zina yapmış olsun aynı hüküm geçerlidir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Onlar, Allah ile birlikte başka bir İlaha tapmazlar; haksız yere, Allah’ın kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler. Zira (bilirler ki) bunları işleyen kimse cezasını bulacak. Kıyamet gününde ona azabı kat kat verilecek ve alçaltılmış olarak o azap içinde ebedî kalacaktır. Ancak tövbe edip inanarak erdemli işler yapanın durumu başkadır; Allah böylelerinin kötü hallerini iyiye çevirecektir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. (Furkan/68-70)
Günah işleyen kimse düşen görev hemen tövbe edip yüce Allah’tan tövbenin kabulü ve cennete hesapsız girmeyi talep etmesidir.
Ancak her kim büyük günah işleyip yüce Allah’ın huzuruna giderse Allah dilediğini yapar; isterse azap verir, isterse affeder. Zira yüce Allah şöyle buyurdu: Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah´a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur. (Nisa/48)
İbn Cerir el Taberi Rahimehullah şöyle dedi: “Bu ayete göre Allah’a ortak koşma günahı hariç büyük günah işleyen kimsenin durumu Allah’a kalmıştır. İster affeder, ister cezalandırır. (Tefsir Taberi 8/450)
(174528) nolu sorunun cevabında: Şer’i delillerin görünüşüne göre hesapsız Cennete girecek kişiler, hayırlarda yarışanlardır. Orta halli veya nefsine zulmeden kişiler değildir.
Ebu Derda Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: Yüce Allah şöyle buyurdu: “Sonra bir o kitabı kullarımızdan (beğenib) seçtiklerimize mîras bıraktık. İşte onlardan kimi nefsine zulmedendir, onların ba´zısı mu´tedildir, onlardan bir kısmı da Allahın izniyle hayrat (ve hasenat yarışların) da öncü ol (up kazan) andır. İşte bu, büyük fazl (-u kerem) in ta kendisidir.” (Fatır/32) Hayrat ve hasenat yarışlarında öncü olanlar cennete hesapsız girerler. Mutedil olanlar kolay bir hesap görürler. Nefislerine zulmedenler ise onlar mahşerin uzamasıyla hesaba çekilirler. Daha sonra Allah onları rahmetiyle kuşatır. Onlar şöyle der: Şöyle derler: “Hamd, bizden hüznü gideren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. O (Rab) ki lütfuyla bizi asıl oturulacak yurda (cennete) yerleştirdi. Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanç gelecektir.” (Fatır/34-35)
Ali bin Ebu Talha, İbn Abbas Radiyallahu anhu’dan rivayet ettiğine göre ayetin tefsirinde şöyle dedi: “Onlar Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’in ümmetidir. Allah onlara indirdiği kitabı miras olarak bıraktı, nefslerine zulmedenler affedilir, mütedil olanlar kolay hesap görürler, hayır ve sevaplarda yarışanlar ise cennete hesapsız girerler. (İbn Cerir Taberi tefsiri 20/465)
Ebu Vail, Abdullah bin Mesud Radiyallahu anhu’dan rivayet ettiğine göre şöyle dedi: “ Bu ümmet Kıyamet gününde üç guruba ayrılır: üçte biri Cennete hesapsız girerler, üçte biri kolay hesap görürler, üçte biri ise büyük günahlarla gelirler. Yüce Allah daha iyi bildiği halde bunlar kim diye sorar? Melekler: Bunlar büyük günah işleyenlerdir. Ancak bunlar size ortak koşmadılar. Yüce Rabbimiz şöyle der: bunları rahmetimin genişliğine girdirin.” Abdullah şu ayeti okudu: “Sonra bir o kitabı kullarımızdan (beğenip) seçtiklerimize mîras bıraktık.”
Büyük günah işleyen kimse nefsine zulmetmiş ve tövbe etmeksizin Allah’ın huzurunda vardığında hesaba çekilir. Günahları ve sevapları arasında hesap yapılır. Günahları daha fazlaysa Cehennem ehli olur. Aksi takdirde affedilir.
Bu kişiler kolay bir hesaba çekilebilir sonra affedilebilir.
Şeyh Hafız el Hakemi Rahimehullah şöyle dedi:
Soru: “Onun durumu Allah’a kalmış; isterse affeder, isterse cezalandırır” hadisi ile “kimin günahları sevaplarından fazlaysa Cehennem ehli olur” açıklamayla nasıl birleştirilir?
Cevap: ikisinin arasında çelişki yoktur. Şüphesiz Allah istediğini affeder, onu kolay bir hesaba çeker Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem onu şu şekilde açıklamıştır: “
“Mü’min Kıyamet günü Rabbine öyle yaklaştırılır ki, artık Rabbi onun sonra ona bütün günahlarını ikrar ettirir: “Şunu işlediğini sen bilir misin?” diye sorar. O da: Ya rabbi bilirim, der. Sonunda Müminin işlediği günahlar hakkındaki itirafları Allah’ın dilediği miktara ulaşınca yüce Allah şöyle der: “Şüphesiz Ben senin işlediğin günahları dünyada senin için örttüm, bu gün de senin için günahlarını affediyorum” der. (Buhari- Muslim)
Günahları yüzünden Cehenneme girenler ise hesapta tartışılan kişilerdir. Zira Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Her kim hesapta tartışmaya maruz kalırsa azaplandırılır”. (Buhari- Muslim)
Şeyh bin Baz Rahimehullah şöyle dedi: Hesapsız Cennete girenleri açıklarken şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bunları şu şekilde tarif etmiştir: Allah’ın dini üzerine istikamet ehli olanlar bunların sayısı yetmiş bin kişidir, her bin kişiyle yetmiş bin kişi daha mevcuttur.
Cennete giren ümmetin öncüleri dolunay gibi güzel şekillidirler. Onlar Allah için nefisleriyle mücadele etmiş, Allah’ın dinin üzerine istikamet etmişlerdir. Nerede olurlarsa farzlarını yerine getirmiş, haramları bırakmış ve hayır işlemek için yarışmışlardır.
Bunların niteliklerinden biri de: Rukye istemezler, kendilerini dağlatmazlar, uğursuzluğa inanmazlar”. Mecmu Fetava İbn Baz 28/60
Hadiste onlar yalnızca Rablerine tevekkül ederler, hatta onlar tevekküllerinden dolayı bir takım ihtiyaçlarından ferağat ederler. Bu da onların tevekküllerin sağlamlığındandır. Şüphesiz gerçek tevekkülü sağlayan kimse büyük günahlara israr etmez.
Sonuç:
Her kim hesapsız Cennete girmek istemerse büyük günahlardan sakınsın ve tövbe etmek için zaman kaybetmesin.
En iyisini Allah bilir.
Kaynak:
İslam Soru-Cevap Sitesi